EQ vs IQ | EQ, IQ’dan Daha Önemli Olabilir Mi?
Zeka katsayısı testleri uzun zamandır insanların bilişsel yeteneklerini ölçmek için kullanılıyordu, ancak son araştırmalar başarının yüksek veya düşük IQ’ya bağlı olmadığını, duygusal katsayı (EQ) ile ilişkili olduğunu keşfetti. EQ, IQ’nun önemli olduğunu düşünen psikologlar ve zeka uzmanları tarafından ortaya atılan yeni bir terimdir, ancak EQ, IQ’ya kıyasla daha önemli bir rol oynar.
İnsanların çoğu EQ’yu IQ ile karıştırıyor ve ikisinin de benzer olduğunu iddia ediyor, ancak EQ, kişinin kendisinin ve diğer insanların duygularını değerlendirme ve anlama yeteneğini ifade ediyor.
Çalışmalar, duygularını ve diğer bireyleri anlama yeteneği yüksek olan kişilerin, olağanüstü bilişsel yeteneklere sahip kişilere kıyasla daha başarılı olduğunu göstermiştir. EQ ile IQ arasındaki hararetli tartışmayı ayrıntılı olarak ele alalım ve bunların önemini anlayalım.
IQ’yu Anlamak
Geçmişte, insanlar bazılarının diğerlerinden daha zeki olduğu fikrine sahipti, ancak zekayı ölçmek için bilimsel bir yaklaşım veya test yoktu.
1905’te, Fransız Psikolog Afled Binet, Theodore Simon ile birlikte çocukların bilişsel yeteneklerini ölçmek için bir test geliştirdi.
Bu testin amacı, zihinsel engelli çocuklar için, ancak yine de bir IQ testi olarak kabul edilmiyordu.
1912’de bir Alman psikolog olan William Stern, IQ kavramını ortaya attı ve Binet & Simon bilişsel yetenek testinin çalışmasını geliştirdi.
Test orduda yaygın olarak kullanıldı; daha sonra, düşük IQ’lu insanları idam etmek ve yüksek IQ’lu vatandaşlara şans vermek için 2. Dünya Savaşı sırasında Alman faşist hükümeti tarafından kötüye kullanıldı.
Ancak, test daha sonra son şeklini veren başka bir uzman Lewis Terman tarafından geliştirildi.
Bugün, IQ testi bir kişinin zekasını tahmin etmek için bilişsel yeteneklerini ölçmek için kullanılır.
Uzmanlar, hızlı öğrenme, mükemmel muhakeme ve anlama yeteneklerine sahip bir kişinin zeki bir kişi olduğunu iddia ediyor.
Bilgi edinme ve yeni beceriler öğrenme arzusuna sahip olmalıdır. Bazıları yüksek IQ’lu bir kişinin inanılmaz yaratıcı ve olağanüstü eleştirel düşünme, mantıksal akıl yürütme yetenekleri, yüksek öz farkındalığa sahip olması ve tüm sorunlara çözüm bulabilmesini gerektiğini iddia ederken, diğerleri hızlı uyum sağlayabilen bir kişinin zeki olduğunu söyler.
EQ’yu Anlamak
Duygusal zeka, kişinin kendisini ve diğer insanların duygularını anlama yeteneğidir.
EQ’nun derinliklerine aşina olmayan kişilere çok garip gelebilir çünkü onlar hepimizin kendi ve diğer insanların duygularını anladığımızı iddia ediyorlar, peki bunda yeni olan ne?
Temel olarak, sadece duyguları anlamakla ilgili değil, aynı zamanda insanların tepkilerini anlamak ve tepki vermekle de ilgilidir.
EQ, IQ ile karşılaştırıldığında yeni ortaya atılmış bir terimdir. Geçmişte, insanlar bazı insanların duyguları diğerlerinden daha iyi anlayabildiği fikrine sahipti, ancak duygusal zeka hakkında hiçbir fikirleri yoktu.
Daha sonra, terim 1964’te Michael Beldoch tarafından ortaya atıldı. Bilişsel yeteneklerin yanı sıra duygusal yeteneklerimizin de olduğunu iddia etti, ancak bu fikir o zamanlar çok ünlü değildi.
Daha sonra, birçok uzman zeka üzerinde çalıştı ve yalnızca bilişsel yeteneklere değil, daha da önemlisi duygusal zekaya sahip olduğumuzu keşfetti.
İnsan beyninin, doğanın kurallarına göre verileri işleyen ve bilişsel yeteneklere göre tepki veren gelişmiş bir organ olduğunu iddia ediyorlar, ancak beyin bu bilişsel ajanları, dünya görüşümüzü ve tepkilerimizi duygulara ilişkin anlayışımıza göre şekillendiriyor.
Duygusal beyin 7/24 aktiftir ve okumaktan yazmaya, bir maçı izlemekten bir iş anlaşmasını sonuçlandırmaya kadar günlük hayatımızda önemli bir rol oynar. Duygusal beynimiz bilişsel yeteneklere kıyasla önemli bir rol oynar.
Uzmanlar EQ’nun güçlü ilişkiler, liderlik, karar verme ve stres yönetimi için önemli olduğunu savunuyor.
Duygusal Zeka: Neden IQ’dan Daha Önemli Olabilir?
İnsanların IQ yerine birden fazla zeka türüne sahip olduğunu ve hepsinin eşit derecede önemli olduğunu keşfettikten sonra, EQ meraklıları ve IQ uzmanları arasında hararetli bir tartışma başladı. Bazıları IQ’nun daha önemli olduğunu iddia ederken, diğerleri EQ’nun önemli bir rol oynadığını savunuyor.
IQ bazı alanlarda önemlidir; örneğin, bir bilim insanının doğal olayları anlayabilmek için yüksek bir IQ’ya sahip olması gerekir. Öte yandan, EQ iş, liderlik, insan kaynakları, sağlık hizmetleri, danışmanlık ve eğlence alanlarında önemlidir. Birinin diğerinden daha önemli olduğunu söyleyemeyiz çünkü hem EQ hem de IQ ilgili alanlar için önemlidir.
Gerçek Hayattan Örnekler
Çalışmalar, Elon Musk, Bill Gates ve Jeff Bezos, ünlü film yıldızları De Caprio, Tom Cruise ve Julia Roberts ve Michael Jackson, Elvis Presley ve Madonna gibi müzik sanatçıları gibi başarılı iş adamlarının Yüksek EQ’ya sahip olduğunu göstermiştir. Öte yandan, Albert Einstein, Isaac Newton ve Stephen Hawking’in yanı sıra ünlü matematikçi Terence Tao ve satranç ustası Robert Byrne gibi ünlü bilim insanlarının da yüksek IQ’ları vardı.
Yüksek EQ ve IQ’ya sahip kişilerin verilerini analiz ettiğimizde, EQ’nun işbirliği ve rekabet için önemli olduğunu, IQ’nun ise keşifler ve icatlar için önemli olduğunu görüyoruz. İnsan beyni tüm verileri duygular bağlamında işlediği için uzmanlar EQ’nun IQ’ya kıyasla önemli bir rol oynadığını savunuyorlar.
IQ ve EQ görünüşte zıt gibi görünse de, her ikisi de insanın hayatta kalması için hayati öneme sahiptir. IQ’nun önemini göz ardı edemeyiz, EQ’yu daha önemli sayamayız, çünkü ikisi de toplumumuz için önemlidir. Neyse, IQ ve EQ hakkında her şeyi açıkladım, umarım bu bilgiler gelecekte size yardımcı olur; teşekkür ederim.